Tanım
Sanatçının kendi portresi boyası Camille Pissarro, birkaç ilginç yön için öne çıkan etkileyici bir sanat eseri. Birincisi, Pissarro tarafından bu çalışmada kullanılan sanatsal stil, ışık ve renge vurgu yapması ve bir hareket ve yaşam duygusu yaratmak için gevşek ve spontan fırça darbelerinin kullanımı ile karakterize edilen izlenimciliktir.
Pissarro, profilini ve bakışlarını aynı anda göstermesine izin veren profilde kendini göstermeyi seçtiği için resmin kompozisyonu da çok ilginç. Buna ek olarak, sanatçının başının ve omuzlarının konumu, sanki birine veya bir şeye resimden bakmak için başını döndürmek üzereymiş gibi bir dinamizm ve hareket hissi yaratır.
Renge gelince, Pissarro sakin ve sessiz bir atmosfer yaratan pastel ve gri tonlarla çok yumuşak ve hassas bir palet kullandı. Sanatçının yüzünü aydınlatan ışık da çok ilginçtir, çünkü harici bir kaynaktan geliyor ve yüzünde derinlik ve hacim hissi yaratıyor.
Pissarro'nun 70 yaşında olduğu ve kariyerinin sonunda olduğu 1900'de boyandığı için resim tarihi de çok ilginç. Kendini tasvir ettiği birkaç resimden biridir, bu da onu çok kişisel ve duygusal bir çalışma haline getirir.
Son olarak, bu resim hakkında daha da ilginç hale getiren bazı az bilinen yönler var. Örneğin, Pissarro'nun son yıllarında hastalık ve körlüğe karşı savaşmak zorunda olduğu bilinmektedir, bu da bu resmi daha da hareketli ve önemli hale getirir. Buna ek olarak, Pissarro'nun Velázquez'in sanat tarihinin büyük ustalarına olan ilgisini ve hayranlığını gösteren bu resmi yaratma çalışmasından ilham aldığı söyleniyor.